Münir Özkul, 15 Ağustos 1925 tarihinde İstanbul'un Bakırköy semtinde doğdu. Küçük yaşlardan beri tiyatroya ilgi duyan Münir Özkul, İstanbul Erkek Lisesi'nden mezun olduktan sonra oyuncu olmaya karar verdi.
Sanat hayatına İstanbul Bakırköy Halkevi'nde tiyatro ile başladı. İlk deneyimlerini burada gerçekleştiren Özkul, Bir süre İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda oynadıktan sonra Ankara Devlet Tiyatrosu'na geçti. Daha sonra İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda profesyonel oyunculuğuna devam etti. Artık kendisini geliştirdiğini düşünen Özkul, özel sektöre geçti ve Ses Tiyatrosu ve Küçük Sahne'de sergilenen oyunlarda rol almaya başladı. Küçük Sahne Münir Özkul'un kariyerinde bir dönüm noktası oldu, çünkü ilk kez büyük, önemli bir oyunda rol aldı. Bu oyun Muhsin Ertuğrul'un yönetmenliğini yaptığı "Fareler ve İnsanlar" oynuydu. Bu oyunda Sadri Alışık, Cahit Irgat, Nevin Akkaya, Şükran Güngör gibi güçlü oyuncularla birlikte rol aldı. Başarısı Muhsin Ertuğrul'un gözünden kaçmadı. Münir Özkul daha sonra Küçük Sahne Tiyatrosu'nda "Yarış", "Onikinci Gece", "Karışık İş" gibi ses getiren oyunlarda rol aldı.
Münir Özkul asıl ününü 1950'lerden itibaren rol aldığı sinema oyunlarıyla kazandı. Özellikle Ertem Eğilmez'in yönettiği filmlerde önemli roller aldı. En bilinen rollerinden biri, onunla özdeşleşen Hababam Sınıfı serisindeki tatlı sert müdür yardımcısı "Kel Mahmut" tiplemesi oldu.
Münir Özkul yaklaşık 400 filmde rol aldı. Adile Naşit'le birlikte oynadığı filmlerle Türk sinemasının unutulmaz ikilileri arasına girdiler. En önemli rolleri arasında kalabalık kadrolu aile filmleri olan; Bizim Aile, Gülen Gözler, Neşeli Günler, Görgüsüzler, Gırgıriye, Aile Şerefi, Mavi Boncuk gibi filmler sayılabilir.
Televizyon dizilerinin popüler olduğu dönemlerde ne kadar TV dizilerinden uzak dursa da Uzaylı Zekiye, Ana Kuzusu, Şaban ile Şirin gibi dizilerde rol aldı.
1988 yılında Hamdi Alkan'ın "Reyting Hamza" TV programında "Yarmagül" tiplemesinin dedesi rolünde yer aldı.
Münir Özkul toplamda dört kez evlendi ve bu evliliklerden toplam üç çocuğu oldu. Son eşi Umman Özkul'dur. Münir Özkul oyuncu ve sunucu Güner Özkul'un babasıdır. Güner Özkul'a göre babası, Evlilikten korkmazdı, boşanamamaktan korkardı.
Münir Özkul 2003 yılından beri "Demans" hastalığıyla mücadele ediyor. Evinden dışarı çıkmak ve kimseyle görüşmek istemiyor. Hastalığı yüzünden geçmişe dair pek çok şeyi hatırlamıyor ve ölen arkadaşlarının hala yaşadığını sanıyor. Münir Özkul arkadaşlar ölmedi hala kendisine ait mütevazi bir evde yaşamını sürdürüyor.
Rol Aldığı Tiyatro Oyunları:
- İstanbul'u Satıyorum
- Soyut Padişah
- Sersem Kocanın Kurnaz Karısı
- Çayhane
- Fareler ve İnsanlar
- Keşanlı Ali Destanı
- Yorgun Matador
Aldığı Ödüller:
- 1967: İlhan İskender Ödülü (Kanlı Nigar oyunuyla)
- 1972: Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Erkek Karakter Oyuncu Ödülü, Sev Kardeşim
- 1991: Dümbüllü Ödülü
- 1997: Altın Kelebek Ödülleri, Onur Ödülü
- 1999: Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü, "Muhsin Ertuğrul Tiyatro Emek Ödülü"
- 2004: 37. Sinema Yazarları Derneği Ödülleri, Onur Ödülü
- 2006: Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali, Onur Ödülü
- 1998: Devlet Bakanlığı tarafından "Devlet Sanatçısı" ünvanı verildi.
Fotoğrafları:
![]() |
Münir Özkul |
Yeni yazılar e-postana gelsin
11 yorum
yorumkendisi sanırım şizofren hastası ve doktorları bu şizofreni sayesınden bu kadar iyi oyuncu olduklarını söylemişlerdi.mükemmel bir oyuncu demeye gerekte yok sanırım
Cevaplabir çok oynadığı rolü akılımıza kazıyan usta oyuncu münir özkul.
CevaplaBöyle başarılı bir insanın hastalığı hepimizi üzüyor tabi. Tüm filmlerini zevkle begeniyle izliyoruz
CevaplaYaşar Ustam
Bir gün bbir tiyatro sahnesine çıkarsam. Senin bir rolunu sana adayarak oynıcam
CevaplaSanırsam vefat etti diye biliyorum ben ama ? Bitkisel hayatta mı hala ?
CevaplaYaşıyor hala öldü haberini almadım ben . Bir ara internette öldü haberleri yayılmıştı ama yalan olduğu ortaya çıktı.
CevaplaEvet o haberi ben de okumuştum ama sonra haberlerde hastanede göstermişlerdi.
Cevaplaçok büyük bir usta ya bütün filmlerini sıkılmadan hala izleyebiliyoruz büyük bir yetenek. Fakat dünya çapında açılamaması ise kimin hatası tartışılır...
CevaplaKerem dünyaya açılamamısının tek nedeni Türk ve Müslüman olmasıdır biliyorsun yabancılarda her zaman bir Türk düşmanlığı mevcut. Yoksa bir Münir Özkul kadar samimi, bir ŞEner Şen kadar neşeli, bir KEmal Sunal kadar halktan biri vs. vs. dünyanın neresinde var böyle ustalar. Şuna inan bu oyuncularımız yahudi ya da hristiyan olsalardı her yıl oscar ödülü alırlardı. Bu bir gerçek arkadaşlar tek suçu! Türk olması var mı farklı birşey düşünen? Zamanın en büyük sineması (dünyada) Yeşilçam idi. O dönem yabancı sinemalara bir bakın ne kadar kalitesiz ve saçma geliyor insana..
Cevaplaevet dünya tanıyamadı...
CevaplaMükemmel bir insan
CevaplaDönüştürDönüştür İfadelerİfadeler